Kronolojik Sırada Mimarlık Akımları

Tarihsel sıralamada mimarlık akımları sanat anlayışının nasıl geliştiği hakkında fikir verir. Doğduğu topraklarda başlayan ve tüm dünyayı etkileyen en önemli mimarlık akımları, yaşadığımız topraklarda da etkisini hissettirmeye başarmıştır. Genel hatları ile İtalya’da doğan pek çok akımın arkasında dini motivasyonlar yatarken, her akımın en önemli temsilcisi Hristiyanlık inancına ait kutsal mekanlar olmuştur. Aydınlanma çağı ile birlikte değişen sanat anlayışı mimariyi de etkilemiş ve insanlık tarihi boyunca inşa edilen pek çok eser günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Orta Çağ’dan itibaren Avrupa’da gelişen tüm mimari akımları kronolojik sırası ile yazımızda sizlerle buluşturduk

Romanesk Mimari Akımı ve Temsilcileri

Romanesk mimarisi 1066 yılı itibari ile ortaya çıkan önemli bir akımdır. 1066 yılında İngiltere’nin Normanlar tarafından fethedilmesi ile ortaya çıkan bu akım, bazı kaynaklara göre yoğun eserin bulunduğu Fransa toprakların doğmuştur. Hac yolculukları ile birlikte kendisine yayılma alanı bulan Romanesk mimariye Avrupa’nın pek çok yerine rastlamak mümkündür. Kalabalıklaşan ibadethanelerin büyütülmesi ihtiyacı ile yapı malzemesi olarak taşın çatı planlarında kullanımı ile ortaya çıkan bu akımın en önemli temsilcileri ülkelere göre şu şekilde sıralanabilir:

  • Pisa Katedrali ve Kulesi – İtalya
  • Durham Katedrali – İngiltere
  • Saint Sernin Katedrali – Fransa
  • Santiago De Compostela – İspanya
  • Maria Laach Manastırı – Almanya
  • Galata Kulesi – Türkiye

Gotik Mimari Akımı ve Temsilcileri

Gotik mimari şık süslemelerin kullanımı ile kendisini göstermiş ve Romaneski sonlandırmanın ardından Orta Çağ’ın sonuna kadar hüküm sürmeyi başarmıştır. İlk kez 12. yüzyılda Fransa’da doğan bu akım, yapıların uzunlamasına büyüyerek ihtişam kazanmasına yol açmıştır. Zenginleşen Hristiyan toprakları, dinlerinin gücünü göstermek için gösterişli binalara yönelmiş ve Gotik mimaride dini yapılar inşa ederek hedeflerine ulaşmışlardır. Süslemenin arttığı bu anlayışta ışık verimli kullanılmış, büyük açıklık kullanımının bir sonucu olarak sivri kemerler kullanıma başlamıştır. Gotik mimarinin en önemli temsilcileri ise aşağıda paylaşılmıştır:

  • Westminster Manastırı – İngiltere
  • Milano Katedrali – İtalya
  • Köln Katedrali – Almanya
  • Barselona Katedrali – İspanya
  • Anne’s Kilisesi – Litvanya
  • Roskilde Katedrali – Danimarka
  • Hacı Küçük Camii – Türkiye

Rönesans Mimari Akımı ve Temsilcileri

Rönesans mimari Gotik anlayışa son veren ve yeniden doğuş olarak ifade edilen akıma verilen isimdir. İtalya’da ortaya çıkan bu mimari anlayış, kısa sürede Avrupa’yı etkisine alarak yeni bir mimarlık sayfası açmayı başarmıştır. 15. yüzyıl başlarında ortaya çıkan bu anlayışta, Roma ve Antik Yunan medeniyetlerinden önemli izler gözlemlenir. Matbaanın gücü ile önce Rönesans sanat anlayışı yayılmış, takip eden dönemde sayısal oranların ve geometrik şekillerin kullanıldığı Rönesans mimari Avrupa’yı etkisi altına almayı başarmıştır. Bileşik tonoz, mermer ve klasik elemanlara geri dönüşün sıkça gözlendiği bu mimari anlayışın temsilcisi şu yapılardır:

  • Aziz Petrus Bazilikası – İtalya
  • Chambord Şatosu – Fransa
  • Johannisburg Sarayı – Almanya
  • El Escorial – İspanya
  • Hardwick Hall – İngiltere
  • Mimar Sinan Camileri – Türkiye

Barok Mimari Akımı ve Temsilcileri

Barok mimari yine İtalya’da doğan önemli bir akımdır. Tüm mimarlık akımları gibi Barok da kısa sürede Avrupa’ya yayılmayı başarmıştır. Cephelerde kıvrımlı duvarlara geçiş yapılan bu anlayış, Katolik kilisesinin gücünü hissettirme ihtiyacı sonrası ortaya çıkmıştır. Yoğun renk kullanımı ve süslemenin ön planda tutulduğu Barok mimaride, yarım daire ve üçgen gibi geometrik şekillerin kullanımı yaygındır. Barok mimariye örnek verilebilecek en önemli yapılar şu şekildedir:

  • Versay Sarayı – Fransa
  • Aziz Paul Katedrali – İngiltere
  • Gesu Kilisesi – İtalya
  • Madrid Kraliye Sarayı – İspanya
  • Nuruosmaniye Camii – Türkiye

Rokoko Mimari Akımı ve Temsilcileri

Rokoko mimari 18. yüzyılın hemen başlarında Fransa’da ortaya çıkmıştır. Barok mimari anlayışına getirilen eleştirel yaklaşım sonrası ortaya çıkan bu yeni akım, Versay Sarayı’nda yaşamak zorunda kalan kraliyet üyelerinin yenilik arayışının etkisi ile yaratılmıştır. Estetik tasarımların ön planda olduğu Rokoko mimaride beyaz alçı sıva abartılı denebilecek düzeyde kullanılmış, oryantalist tasarımlar ön plana çıkmıştır. Rokoko mimari anlayışına verilebilecek örnek yapılar şöyledir:

  • Residenz Sarayı – Almanya
  • Hotel de Matignon – Paris
  • Villa Arconati – İtalya
  • Branicki Sarayı – Polonya
  • Catherine Sarayı – Rusya
  • Ortaköy Camii – Türkiye

Neoklasik Mimari Akımı ve Temsilcileri

Neoklasik mimari 18. yüzyılda ortaya çıkan ve aşırı süslemeye karşı Antik Yunan ve Antik Roma mimari özelliklerine yeniden dönüşü temsil eden önemli akımlar arasında yer alır. İtalya’nın Roma şehrinde ortaya çıkan Neoklasik mimari, Pompei ve Atina harabeleri kazılarından etkilenilerek eserlerde yerini almıştır. Barok ve Rokoko tarzı süslemelere bir tepki olarak ortaya çıkan bu akımda, bina ön cephelerinde duran klasik sütunlar ön plandadır. Simetrik ve sade tasarımlar kullanılan Neoklasik mimari için temsilci sayılabilecek eserler şunlardır:

  • Lincoln Anıtı – ABD
  • Altes Müzesi – Almanya
  • Prado Müzesi – İspanya
  • İstanbul Arkeoloji Müzesi – Türkiye

Art Nouveau Mimari Akımı ve Temsilcileri

Art Nouveau mimari 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan ve bireysel bir akım olması dikkat çeken önemli mimarlık akımları arasında yer alır. İlk kez İngiltere’de görülen bu anlayış, Fransa ve Belçika gibi Avrupa ülkelerini de etkilemeyi başarmıştır. Doğadan ilham alan sanatçıların bitkisel motifler ve kadın figürleri kullandığı bu mimari anlayışın temsilcileri şunlardır:

  • La Sagrade Familia – Fransa
  • Huber Köşkü – Türkiye

Art Deco Mimari Akımı ve Temsilcileri

Art Deco mimari 1920’li yılların sonrasında Fransa’da ortaya çıkmıştır. Tamamen geometrik kökenli desenlerin kullanıldığı bu anlayış, Türkiye’de kendisine önemli bir yer edinmiştir. Özellikle İstiklal Caddesinde inşa edilen Mısır Apartmanı, ülkemizde en çok tercih edilen mimarlık akımları arasında Art Deco’nun yer aldığını gösterir. Bu anlayışa verilebilecek en önemli temsilcilerine örnek olarak verilebilecek yapıların bazıları şu şekildedir:

  • Helsinki Garı
  • Rockefeller Center
  • Radio City Music Hall
  • Empire State
  • Chrysler Binası
  • Ankara Tren Garı

tebegroup_editor

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *